Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sağlık

Canlı Magazin - Sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Zayıflamanın En Güvenli Yolu: Konjak Sakızı Haber

Zayıflamanın En Güvenli Yolu: Konjak Sakızı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “kilo kaybı açısından en sağlıklı doğal besin maddelerinden biri” olarak gösterilen Konjak Sakızı (Glucomannan), doğallığı ve bilimsel temeliyle dikkat çekiyor. Güzelliğin, zarafetin ve fit görünümün peşinde koşan insanoğlu, tarih boyunca sayısız yöntem denedi. Zayıflama iğneleri, özel kahveler, bitkisel çaylar, diyet ilaçları… Ancak çoğu zaman sonuç hüsranla bitti. Kimimiz iç organlarımıza zarar verdik, kimimiz kalbimizi fazla yorduk. Ancak şimdi, doğallığıyla dikkat çeken, yurt dışında dahi yemeklerin üzerine eklenerek tüketilen mucizevi bir ürün gündemde: Konjak Sakızı. Doğanın Bilimle Buluştuğu Mucize Konjak sakızı, tamamen bitkisel kökenli, Japonya ve Güneydoğu Asya’da yüzyıllardır kullanılan bir besin takviyesi. Dünya genelinde birçok doktor ve beslenme uzmanı tarafından önerilen bu doğal ürün üzerine sayısız bilimsel araştırma ve kitap bulunuyor. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var: Konjak toz formunda kontrolsüz şekilde alınmamalı. Su ile temas ettiğinde hızla jelleşerek hacim olarak büyür; bu da mide rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle, doğru dozda hazırlanmış kapsül formu en güvenli ve etkili kullanım şeklidir. Nasıl Etki Ediyor? Kapsül olarak alındığında midede şişerek tokluk hissi yaratır. Böylece daha az yemek yenir ve kilo kontrolü doğal yoldan desteklenir. Üstelik bu süreçte bol su içilmesi gerektiği için metabolizma hızlanır ve vücut daha sağlıklı çalışır. Zayıflamayı Desteklerken Vücudu Güçlendiriyor Konjak sakızının bir diğer dikkat çekici yönü ise sinir sistemine olan olumlu etkisi. İçeriğinde bulunan doğal bileşenler sayesinde hem stres azalır hem de endokrin sistem dengelenir. Bu da kilo verme sürecinde sıkça yaşanan titreme, halsizlik ve sinir bozukluklarını minimuma indirir. Sonuç olarak, konjak sakızı yalnızca kilo kontrolünü desteklemekle kalmıyor; aynı zamanda bedeni ve sinir sistemini güçlendiren doğal bir destek olarak öne çıkıyor. Unutmayın: Her beslenme düzeni kişiye özeldir. Konjak sakızı da dâhil olmak üzere herhangi bir ek gıdayı kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışın. Doğanın sunduğu bu yeni mucize için tek bir söz yeterli: “Aramıza hoş geldin, Konjak Sakızı!”

Doç. Dr. Tuğçe Şimşek: “Estetikte Yeni Dönem, Doğallığın Bilimle Buluştuğu Nokta” Haber

Doç. Dr. Tuğçe Şimşek: “Estetikte Yeni Dönem, Doğallığın Bilimle Buluştuğu Nokta”

Yüz estetiği ve medikal uygulamalarda son yıllarda gözle görülür bir dönüşüm yaşanıyor. Cerrahi mükemmeliyetin yerini artık daha doğal, daha sade ve kişiye özel bir estetik anlayış aldı. Türkiye’de yüz estetiği ve kulak burun boğaz alanında uzmanlığıyla tanınan Doç. Dr. Tuğçe Şimşek, bu dönüşümün nedenlerini ve estetiğin geleceğini değerlendirdi. “Amaç değiştirmek değil, iyileştirmek.” Dr. Şimşek’e göre modern estetik, insan yüzünün doğal ifadesini koruyarak daha dengeli bir görünüm elde etme üzerine kurulu: “Artık kimse bambaşka biri gibi görünmek istemiyor. İnsanlar, aynaya baktığında hâlâ kendilerini görmek ama daha canlı, daha dinlenmiş bir ifadeye sahip olmak istiyor. Bizim işimiz, yüzün doğallığını kaybetmeden zarafetini ortaya çıkarmak.” Minimal ama etkili dokunuşlar öne çıkıyor Estetik cerrahi artık büyük değişimlerden çok küçük müdahalelere yöneliyor. Doç. Dr. Şimşek, bu yaklaşımın hem hasta memnuniyetini hem de iyileşme süresini olumlu etkilediğini söylüyor: “Lazer, radyofrekans ve enjeksiyon bazlı tedavilerle yapılan küçük işlemler bile yüzün bütün dengesini yeniden kurabiliyor. Bu sayede kişi doğal görünümünü korurken çok daha taze bir ifade kazanıyor.” “Erken yaşta önleyici estetik anlayışı yaygınlaşıyor” Dr. Şimşek, estetiğin artık sadece yaşlanma sonrası değil, yaşlanma öncesi dönemde de uygulandığını belirtiyor: “30’lu yaşlardan itibaren ciltte kolajen üretimi azalıyor. Bu dönemde yapılan küçük uygulamalar, ilerleyen yaşlarda daha az müdahaleye ihtiyaç duyulmasını sağlıyor. Estetik artık bir önlem değil, bir bakım rutini haline geldi.” Doğallık, geleceğin estetik standardı olacak Dr. Şimşek’e göre önümüzdeki yıllarda estetik anlayış daha fazla bilime ve kişiselleştirilmiş planlamaya dayanacak: “Teknoloji gelişiyor ama asıl farkı insan yüzünü doğru okumak yaratıyor. Her yüzün kendine ait bir hikâyesi, oranı ve dili var. Estetikte başarı, bu dili bozmadan onu güzelleştirmekte gizli.” Uluslararası düzeyde yükselen bir merkez Türkiye, estetik tıpta son yıllarda Avrupa ve Orta Doğu ülkeleri için cazibe merkezi haline geldi. Dr. Tuğçe Şimşek de bu sürecin bilimsel ve etik temeller üzerine kurulması gerektiğini vurguluyor: “Türkiye estetikte artık sadece fiyat avantajıyla değil, uzmanlık düzeyiyle de tercih ediliyor. Bu başarıyı sürdürebilmek için hem medikal standartlara hem de etik değerlere sıkı sıkıya bağlı kalmak gerekiyor.” Doç. Dr. Tuğçe Şimşek Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Medikal Estetik Uygulamaları info@doctugcesimsek.com www.doctugcesimsek.com @drtugcesimsek Hazırlayan: Breaking News International Sağlık & Bilim Servisi

Op. Dr. Esin Özlem Atmış: “Gerçek güzellik filtrelerde değil, doğallıkta gizli” Haber

Op. Dr. Esin Özlem Atmış: “Gerçek güzellik filtrelerde değil, doğallıkta gizli”

Op. Dr. Esin Özlem Atmış: “Gerçek güzellik filtrelerde değil, doğallıkta gizli” Sosyal medya filtreleri, güzellik algısını kökten değiştiriyor. Uzmanlar, özellikle gençler arasında artan “filtre estetiği” taleplerinin psikolojik ve fizyolojik risklerine dikkat çekiyor. Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Op. Dr. Esin Özlem Atmış, son dönemde sosyal medyanın estetik algısı üzerindeki etkilerini değerlendirdi. “Sosyal medya filtreleri, kişilerin kendi yüz hatlarını farklı bir formda görmesine neden oluyor” diyen Dr. Atmış, bu durumun kişileri sanal ortamda gördükleri idealleştirilmiş yüzleri gerçek hayatta arzulamaya ittiğini belirtti. “Bu istekler zaman zaman doğallıktan uzak, hatta tıbben uygun olmayan taleplerle karşımıza çıkabiliyor. Biz hekimler için en önemli görev, hastayı doğru bilgilendirmek ve sağlıklı sınırları korumaktır.” dedi. “Bazen ‘hayır’ demek de hekimliğin bir parçası” Op. Dr. Atmış, hastaların sağlık açısından risk taşıyan taleplerine karşı tutumunu da açıkça dile getirdi: “Her zaman önceliğim sağlık. Eğer yapılacak işlem hastanın dokularına, nefesine ya da genel sağlığına zarar verecekse bunu net bir şekilde açıklıyorum. Bazen ‘hayır’ demek de hekimliğin en önemli yanıdır.” “Güzellik en doğal ve sağlıklı halimizle barışmamız ile başlar. Yine güzellik oranlarda saklıdır bazen küçük estetik dokunuşlarla bu oranları kazanabilmek mümkündür” Sosyal medyanın özellikle gençler üzerinde olumsuz beden algısı oluşturduğunu belirten Dr. Atmış, ailelerin ve uzmanların burada önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. “Gerçekçi olmayan güzellik standartları gençleri özgüven sorunlarına itiyor. Oysa estetiğin amacı güzelleştirmek değil, kişinin kendisiyle barışmasını sağlamaktır.” ifadelerini kullandı. Türkiye estetikte referans merkezine dönüştü Türkiye’nin medikal estetikte dünya çapında bir başarıya ulaştığını belirten Atmış, özellikle rinoplasti, yüz germe, dolgu, lazer ve biyorejüvenasyon uygulamalarının büyük ilgi gördüğünü ifade etti. “Artık tek tip yüzler dönemi kapandı. Doğallık, kişiye özel planlama ve sağlıklı yaş alma sürecine destek en önemli trendler arasında.” diye konuştu. ????Op. Dr. Esin Özlem Atmış Acıbadem Fulya Hastanesi / Nişantaşı ???? www.esinozlematmis.com ???? Instagram: @drozklem

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.